CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına ait olarak, “Bizim istediğimiz vakit adaylarını açıkladılar lakin biz kendi istediğimiz vakit adayımızı açıklayacağız, gerçek bulduğumuz vakitte açıklayacağız. Biz iktidar refleksi gösteren bir partiyiz, Ak Parti ile MHP’de muhalefet refleksi gösteren bir parti. Bu ilanihaye sürmez. Herkes yerini, yurdunu, misyonunu bilecek. Seçimi yapacağız, yerleri değiştireceğiz. Millet İttifakı iktidar olacak. Bize diyor ki: ‘Erken seçim isteği yok.’ Daha ne yapmam lazım? Türkçe söylüyoruz” tabirini kullandı.
CHP’li Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Sağlık çalışanlarına ait Aralık ayında kelam verdikleri teklif nihayet geldi ve gelinen nokta şu: Kelam verdikleri iyileştirmelerin hiçbiri yok. Hemşireler yok, sıhhat işçileri yok, eczacılar yok, veterinerler yok ve aralık ayında tabiplere verilen kelamdan de geriye gidiş var. Yani uzman doktora yapılacak güzelleştirmenin yarısını geri almışlar. Pratisyen tabibe yapılacak güzelleştirmenin üçte ikisini geri almışlar. ‘Hakkınız ödenmez’ deyip, haklarını hakikaten ödemedikleri sıhhat işçilerine çok büyük bir haksızlık daha yapıyorlar. Resmen Fahrettin Koca kendi meslektaşlarını kandırdı, dolandırdı. Zira artık sanıyor ki pandemi geriledi, bundan sonra onlara o kadar muhtaçlık yok. Meğer sıhhat sisteminde her bir sıhhat emeklisine farklı ayrı her gün, her an muhtaçlık var. Her şeyi borçlu olduklarımızı, boş sokaklara karşı sarayın balkonundan alkışlayanlar, gün geldiğinde sıhhat işçilerine büyük bir haksızlık yapmışlardır. Bunu görmek gerekiyor” dedi.
“FAHRETTİN KOCA, KAMU VİCDANINDA TEMERRÜTTE DÜŞMÜŞTÜR”
Özel, “Sayın Fahrettin Koca’ya açılan kredi tükenmiş, bitmiş, faizini doldurmuş temerrütte düşmüştür. Fahrettin Koca, kamu vicdanında temerrütte düşmüştür. Sıhhat işçileri ondan alacaklıdır, vatandaş da hesap sormak için sandığı beklemektedir” tabirini kullandı.
“TANSU ÇİLLER DEVRİYLE TIPKI NOKTADAYIZ”
CHP’li Özel, şunları kaydetti:
* 10 Haziran günü Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla 12’nci Kalkınma Planı hazırlıklarıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayınlandı. Genelgeye nazaran enflasyonla uğraşta Özel İhtisas Komitesi kuruyorlar. Bitti, kelamın bittiği yerdeyiz. Siyaset faizi yüzde 19’du 2021 Eylül ayında. Faiz yüzde 19’ken, enflasyon yüzde 25’ti. Faizi yüzde 14’e çekti ve ticari işletmeler yüzde 30’la borçlanmaya başladı. Bu borçlanmanın yüzde 50’lere varacağını bütün ekonomistler söylüyorlar.
* KKM diye bir şey çıkartıp, bugüne kadar parasını faize yatırmayanları bile faizci yaptılar. Faiz sebep, enflasyon sonuçtur diyordu; siyaset faizini düşürdü, enflasyonu yüzde 25’ten, yüzde 75’e çıkardı. Faizi 5 puan düşürdün güya, enflasyon üç katına çıktı yüzde 25’ten, yüzde 75’lere çıktı. Tansu Çiller periyodunun enflasyonları ile baş başa gelmiş, onu aşmış bir noktadayız.
“SANDIKTA HESAP SORACAK”
* Tayyip Erdoğan, enkaz devraldım üzere anlattığı ülkede enflasyon yüzde 29’du, bugün yüzde 75. Büyümek için yüksek enflasyon tercih ediyorsan, enflasyonla uğraş için neden ihtisas kurulu kuruyorsun? Bütün yükü garibanın sırtına vurdunuz. Her gün birbirine çelişkili açıklamalar, maharetsiz, liyakatsiz takımlar ve ikide bir bilerek yapıyoruz diyorlar. Bu vatandaş kendi kederine derman olmayı bırakın, haberdar bile olmayan bu iktidarı göndermek için ya sabır çekiyor, sandık için gün sayıyor.
* Şayet Akbaşoğlu yerime basın toplantısı yapmayı ve ekonomik konuşmayı kabul etse, hiç basın toplantısı yapmam. Zira elbet seçimi kazanmamıza, AK Parti’nin kaybetmesine, Akbaşoğlu’ndan daha çok katkı sağlayacak bir öteki basın toplantısı yapılamaz. Vatandaşın kederini görmeyip, alaya almanın sandıkta bir hesabı şüphesiz görülecek, şüphesiz sorulacak.
“SOYLU DEVLETİN ÇİVİSİNİ ÇIKARIYOR”
* Dün Jandarma Teşkilatı’nın 183’üncü kuruluş yıldönümüydü. İçişleri Bakanlığı’nda oturan zat, Jandarma teşkilatının her kademesinden temsilcileri odasında ağırlamış. Beklersin ki sıkıntılarını dinlemek, güzel sohbet etmek, moral vermek ve geleceğe dönük olarak da sıkıntılarına tahlil vadetmek ve bunu lisana getirmekle ilgili düzeyli bir toplantı olsun.
* İçişleri Bakanlığı’nı meşgul eden kabahat işleri bakanı tutmuş, dönmüş ve pırıl pırıl jandarmanın çalışanının karşısında ülkenin ana muhalefet partisini eleştirmiş. Neymiş, Afrin’e operasyon yapıyormuş, tezkerenin yenilenmesine Cumhuriyet Halk Partisi oy vermemiş. Bizi jandarmaya, çalışanına şikayet ediyor. Bunu yapacaksan AK Parti’nin teşkilatını toplarsın. Ak Parti’ye, MHP’ye oy veren çok bedelli seçmenler; düşünün ki yarın seçim oldu, Cumhuriyet Halk Partisi geldi, İçişleri Bakanı’nı atadı ve İçişleri Bakanı jandarma işçisi toplayıp AK Parti ile MHP’yi kötülüyor.
* Bu içinize sinerse, Soylu’ya yanlışsız yapıyor deyin. Orada siyaset olur mu? Orduda, ibadethanede, okulda siyaset olur mu? Soylu’nun bu yaptığı işi bıraktıkları Türkiye’de gelen iktidar yapmaya başlarsa ne olacak? Devletin çivisini çıkarmaya kimin hakkı var ya? Bu kadar kifayetsizlik olur mu? Bu kadar utanmazlık olur mu? Jandarma çalışanına gidip de siyaset yapılır mı kardeşim? Git AK Parti Vilayet Başkanlığı’nda yap, karşılığını al. Hudut ötesi operasyon için tezkere muhtaçlığı yoktur. Ayrıyeten ret verdiğimiz tezkere, Afrin’de PKK ögelerine operasyon yapmayın tezkeresi değil.
* Torba tezkere getirmişsin, içine her şeyi sokmuşsun; yabancı ülke askerinin Türkiye’ye davet edilmesi ve Türkiye’ye de konuşlandırılmasını koymuşsun. Çıkıp jandarma işçisini odana çağırıp Cumhuriyet’in kurucu partisini çirkefçe çekiştiremezsin. Seni bundan men ederiz, aklını başına topla…CHP iktidarında içiniz rahat olsun, Bu, Süleyman Soylu devletin çıkardığı çivisini, koltuğunuza oturmadan yerine takacağız. Bu taahhüdü şimdiden söyleyelim.
“ADAYIMIZI İSTEDİĞİMİZ VAKİT AÇIKLAYACAĞIZ”
* Bir cumhurbaşkanı adayının vakit geçtikçe yer ve prestij kaybetmesinden bahsedeceksek, anketlere bakınca bunun en yalın örneği Tayyip Erdoğan. Adaylığını açıkladığına nazaran, tek adam rejimine geçtiği günden bugüne kadar daima yer ve prestij kaybediyor, daima misyon onayı düşüyor. Bir ülkede iktidar partisi ve partileri muhalefete muhalefet ediyorlarsa, o ülkede ruhsal iktidar el değiştirmiştir. Siyasal iktidarın el değiştirmesi an sorunudur, birinci seçimdedir.
* Siyaset halat yarışı üzeredir, iki taraf birlikte asılır. Biz ortaya çizgi çekmiştik. İki taraf şunu soruyordu: Cumhurbaşkanı adayınız kim? Biz çektik, onlar çekti, biz çektik, onlar çekti, biz çektik, onlar çekti; onlar geldi… Bizim istediğimiz vakit adaylarını açıkladılar lakin biz kendi istediğimiz vakit adayımızı açıklayacağız, hakikat bulduğumuz vakitte açıklayacağız. Halat elinde çektik, paldır küldür devrildiniz buraya daima birlikte.
* Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Küme Lider Vekilleri, Ömer Çelik… Bizim taraftalar… Artık kalkmışlar, ucundan tutuyor, ‘bir daha oynayalım, siz adayınızı açıklayın’. E siz düştünüz, biz size açıklattırdık. Artık biz iktidar refleksi gösteren bir partiyiz, Ak Parti ile MHP’de muhalefet refleksi gösteren bir parti. Bu ilanihaye sürmez. Siyasette bu yok. Herkes yerini, yurdunu, misyonunu bilecek. Seçimi yapacağız, yerleri değiştireceğiz. Millet İttifakı iktidar olacak. Bize diyor ki: ‘Erken seçim isteği yok.’ Daha ne yapmam lazım? Kuş lisanında mi söyleyeyim. Türkçe söylüyoruz: Biz seçime dünden razıyız, bugünden hazırız. 360 lazım; 2 elle oy vereceğiz, getirin önergeyi.
* Cumhurbaşkanı karar verirse de oluyor. Genel Liderimiz dahil haftaya salı gelecek erken seçim teklifine, önergesine tam takım dayanak vereceğiz. Hodri meydan! Erken seçim talebimiz yokmuş… Aday mı? Sen salıyı getir, çarşamba günü duyarsın. Sen salı günü önergeyi getir, çarşamba günü adayı duyarsın. Aday sizin talep ettiğiniz değil, bizim uygun gördüğümüz yerde olacak. Yeter… 19 yıldır her şeyi sen bilirsin ya, o adayı da biz biliriz kardeşim. Biz bileceğiz, biz belirleyeceğiz, biz istediğimiz vakitte açıklayacağız.