Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve AK Parti Bursa milletvekili adayı Mustafa Varank’ın oy kullanmaya TOGG aracı ile gelmesine Saadet Partisi Bursa Vilayet Lider Yardımcısı İbrahim Özacar reaksiyon gösterdi.
Saadet Partisi Bursa Vilayet Lider Yardımcısı İbrahim Özacar, mevzuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Ben sabah oyumu kullanmaya geldiğimde okulun tam önünde seçim sürecinde bir propaganda aracı olarak kullanılan TOGG aracını orada gördüm. Çok garibime geldi. Yani burada ilgili polis memurlarına sordum. Bunun burada kaldırılması gerektiğini söyledim. Bir, vatandaşları oraya tam kapı girişinde olduğu için hem vatandaşların giriş noktasında bir sorun var, yığılma var. Bir başka husus da hiçbir araç yok. Yani okulun içerisinde, okul bahçesinde hiçbir tane araç yok o araçtan diğer.
PROPAGANDA AMAÇLI
Seçim sürecinde propaganda aracı olarak o araç kullanıldığı için bu bir nevi propaganda sayılırdı. Hem başta siyasi iktidar yani ilgili bakana buna hassas olması gerektiğini söyledim. Memur beyefendilerin söylediği şu, dediler ki ‘Sayın bakandır biz ne yapalım, kaldıramayız’ dediler. Okul idaresine gittim. Müdür Bey yerinde yoktu. Diğer bir arkadaşı vardı. Ona durumu izah ettim uzun uzun. Kendisi de dedi ki ‘Müdür beyefendiye direkt söylemeniz lazım’. Sınıf sınıf müdür beyefendisi aradım. Müdür beyefendiye ulaşamadım. Bakanın burada olduğunu söylediler. Sayın Bakan’a gittim kendimi tanıttım.
Sizin topluma örnek olmanız lazım. Seçim sürecinde propaganda aracı olarak kullanılan bu aracı buradan kaldırmanız gerekiyor. Okulun tam girişindedir dediğimde ‘üzerinde tanıtıcı bir şey var mı’ diye sordu. Ben de hayır yok dedim lakin seçim sürecinde aslında bu gereğince tanıtıldı. Bir seçim propagandası olarak kullanıldı. Bu sebeple propaganda yasağı süreci var. Onu kaldırmanız gerekiyor.
Bakan, ‘Benim aracımdır, makam aracımdır’ dedi. Dedim ki şu anda biz vatandaşız, ben oy kullanmaya geldim, siz de oy kullanmaya geldiğinizi tez ediyorsunuz, ben oyumu kullandım, aracımı dışarı bıraktım, sizin de dışarı bırakmanız gerekiyor’. Bana söylediği ‘Al sen götür’ dedi. Anahtarı uzattı. O çok ayıp oldu. Aslında ben onun sürücüsü değilim. Onların hizmetçisi değilim. Sonra duyduk ki yalnızca ben değil diğer siyasi parti temsilcileri de birebir yansıyı göstermişler fakat dikkate alınmamış. Orada uzun mühlet kaldı. Yani bu bir propaganda maksatlıydı aracın orada olması. Yalnızca bakan değil, ona eşlik eden milletvekilleri de vardı. Yaklaşık bir buçuk saat kaldılar. Ondan sonra gittiler.” (ANKA)