Teknoloji üreten Çin’i model almalıyız

Hem pandemi hem de ABD-Çin arasında yaşanan ticaret savaşları nedeniyle Türkiye’nin, ABD ile ticaretini geliştirmek için önemli bir fırsat yakaladığını vurgulayan Türkiye ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ,  bu noktada Türkiye’nin ucuz iş gücü alternatifi olmak yerine Çin’in teknoloji alanındaki uygulamalarını model alması gerektiğini vurguladı.

TAKİPÇİSİYİZ

Çin ve ABD arasında iş hacminin daha da düşeceğini ve tedarik zincirindeki değişim ile Türkiye’nin bu alanda önemli bir alternatif olduğunu kaydeden Yalçındağ, “ABD ile Çin arasındaki ticaret hacminin 600 milyar dolara yakın olduğu biliniyor. İkili ticaret hacmindeki düşüşün, 2023’e kadar senede 200 milyar dolara kadar çıkabileceği konuşuluyor. Türk iş dünyası olarak hedefimiz Çin’e ucuz iş gücü anlamında alternatif olmak değil. Teknoloji üreten Çin’i kendimize model almamız gerekiyor” dedi. ABD gelişen ticaretin ilk sonuçlarını da Ocak-Kasım 2021’ döneminde yüzde 45.1’lik artış ile 13.2 milyar dolara ulaşan ihracatta gördüklerini aktaran Yalçındağ, gelecek yıllar için Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.

Açıklamalarında “Ticaret ayrı siyaset ayrı” mesajını veren Yalçındağ, bu noktada Halkbank davası sürecini de yakından takip ettiklerini dile getirdi.  Yalçındağ, davaya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Halkbank şüphesiz Türk Amerikan ticari ilişkileri için önemli bir bankadır. Türk ekonomisi içinde de çok önemli bir yere sahiptir.Bu sürecin hukuki kurallar çerçevesinde hakkaniyetli ve iyi bir şekilde çözüme kavuşturulacağına dair inancımızı koruyor, süreci yakından takip ediyoruz.”

Mehmet Ali Yalçındağ

Ek vergiler maliyette dezavantaj yaratır

– Pek çok soruna çözüm bulunmasına rağmen Türkiye’ye uygulanan alüminyum ve çelik ek vergilerinin Türk sanayicilerini ne kadar zora soktuğunu muhataplarına anlattıklarını söyleyen Mehmet Ali Yalçındağ şöyle devam etti: “Kasım ayının sonlarına doğru ABD’nin bir süredir AB ülkelerine de benzer şekilde uyguladığı ek vergilerin kaldırılacağının açıklanması, 2022’nin Ocak ayı itibarıyla Türk müteşebbislerinin bariz bir maliyet dezavantajı ile karşı karşıya kalacağına işaret ediyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir