AK Parti’nin avukatları Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan’ın asliye hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, AK Parti’nin, faaliyetlerini hukuka ve mevzuata uygun sürdüren siyasi bir teşekkül olduğu belirtildi.
Dilekçede, davalı Türkiye Personel Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın dijital ortamda yayın yapan bir kanaldaki açıklamalarında, AK Parti hakkında katlanılması mümkün olmayan cürüm isnadı ve iftiraların yer aldığı, AK Parti’nin kişilik haklarına akında bulunulduğu, kelam konusu açıklamaların söz özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği aktarıldı.
Ahmet Şık’ın, gerçek dışı savlarla kamuoyunu yönlendirme ve toplum nezdinde partinin prestijini zedeleme kastıyla hareket ettiği, partinin kişilik haklarını alenen ihlal ettiği bildirilen dilekçede, şu değerlendirmeye yer verildi:
“Davalı, müvekkil partinin, parti yöneticilerinin, üyelerinin ve hukuksal kişiliğinin onur ve haysiyetini zedelediği üzere, kamuoyu nezdinde müvekkil partiye karşı haksız isnatlarda bulunarak, olumsuz niyetler geliştirme kampanyasına girişmiştir. Davalının maksadı, müvekkil partiyi hukuka ters hareketlerin içinde olmakla suçlamak ve bu vesileyle müvekkil partinin prestijini sarsmaktır. Bu nedenle hareketin hukuka tersliği da açıktır. Dava konusu açıklamaların, davalının kusuru sonucu gerçekleştiğine dair rastgele bir tereddüt bulunmamaktadır.”
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE TENKİT SONLARI AŞILDI”
AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları ile Yargıtay içtihatlarından örnekler verilen dilekçede, “İfade özgürlüğü sınırsız olmayıp, tekrar tıpkı düzenlemelerle bireylerin onur ve haysiyetleri müdafaa altına alınmıştır. Somut olayda davalı söz özgürlüğü ve tenkit hudutlarını aşarak müvekkil partinin kişilik haklarına hücumda bulunmuştur” sözleri kullanıldı.
Partinin siyasi konumu ve toplumdaki pozisyonu gereği manevi bedellerinin açıkça ziyan gördüğü kaydedilen dilekçede, bu kapsamda partinin kişilik hakları ve saygınlığına hücumda bulunduğu gerekçesiyle davalı Ahmet Şık’ın 100 bin lira manevi tazminata mahkum edilmesi talep edildi.